28 Temmuz 2011 Perşembe

Futbol ve Teknoloji

 http://www.ntvspor.net/video-galeri/wenger-gol-cizgisi-teknolojisi-uygulanmali

NtvSpor'un haberine göre Arsenal menejeri Arsene Wenger futbolda teknoloji kullanımına destek vermiş. Premier Lig 2012-2013 sezonunda, FIFA'dan da alacağı onay ile farkedilemeyen gol'leri önlemek için harekete geçmiş. "Mümkün olsa yarından itibaren kullanırız" demişler.

Teknolojinin futbola girmesine karşı uluslararası futbol yöneticilerinin muhafazakar tutumunu anlayabilmiş değilim. Temel savunma; herhangi bir üçüncü lig karşılaşmasında, ve hatta amatör karşılaşmada uygulanamayacak kuralı uluslararası futbolda kullanmak adaletsizdir. Esasında bunu böyle kabul etmek adaletsizliktir. Niyesi, herhangi bir amatör futbol karşılaşması ile dünya kupa'sını, şampiyonlar ligi'ni, premier lig'i aynı kefeye koyabilmek için kuru bir futbol sevdası ile kör olmuş olmak gerekir. Bütçeler, hitap ettikleri kitleler, izleyenlerin sayısı ve hatta sadece tek bir maç üzerinden dönen bahis ekonomisiyle üst düzey futbol ile amatör futbol birbirlerinden tamamen kopmuş durumda. 

Merak ediyorum, son dünya kupasında Lampard'ın bariz golünü teknoloji kullanımına karşı çıktığı için ıskalayak FIFA kuralları çılgın bir bahisçi tarafından mahkemeye götürülse sonuç ne olur? Hukuku kuru kurallar bütünü olarak kabul etmemek gerektiğini düşünüyorum. Sahada gerçekleşen ve gerçekleşmesine izin verilmeyen her şeyin sorumlusu FIFA. Bariz atılmış bir golü ıskalaması maçın gidişatını direkt etkileyerek bahisçinin parasının kaderini de etkiliyor. Böyle bir davaya bakan mahkeme istediği kadar "kurallar açık, gol çizgisini geçen top hakem kararı ile belirlenmedikçe gol değildir, otur sıfır" dese de ben bahisçinin davasında haklı olduğunu düşünüyorum. 

90'lardan bu yana uluslararası futbol büyüyor. Büyümesiyle fevkalade değişimlerden geçiyor. Geldiği yerden, bugün ulaştığı noktaya bakınca geleceği az çok kestirilebiliyor. Bırakın gol çizgisini, üst düzey futbol maçlarında basit krampolar üzerine ya da orta nokta olması hasebiyle oyuncuların bel kısmına  yerleştirilecek RFID verici, saha kenarlarına yerleştirilecek sensörler, basit bir çipli top ve çok karışık olmayan bir yazılım kullanılarak ofsayt'lar dahi sıfır hata ile belirlenebilir. Bu vesile ile, onlarca hatalı ofsayt kararı ile yanacak gol kurtarılır, haksız elde edilmiş gollerin önüne geçilir. Bu söylediğim olursa futbolu beslediği iddia edilen dedikodu, sınırsız geyik ve muğlaklık değil futbol kazanır. 

Futbolu yönetenlerin bahsettiğim muhafazakarlıkları öncelikle futbolun değişerek gitmek zorunda olduğu yere yabancı olmalarından kaynaklanmakta. Dikkatle seyrederseniz, uluslararası futbol giderek NBA yapılanmasına benziyor, benzeyecek. Çünkü NBA bu dönüşümü çok iyi görebiliyor ve yönetebiliyor. Kural esnetmek konusunda tek önceliği oyunu güzelleştirmek ve daha adilleştirmek. NBA'in yönettiği alan FIFA'ınn yönettiği alanın yanında devede kulak tabii ki, ancak FIFA'nın da kontrol ettiği büyüklüğün kendisine sağladığı güç ile bu süreci hakkıyla yönetebilmesi imkansız olmamalı.

Futbol yönetenler, bu hızda değişmekte olan dünyada futbol bu kadar statik tutmanın zoraki muhafazakarlıktan öte bir şey olmadığını anlamak zorundalar. Onlar istese de, istemese de, takımlar şirketleşmenin ötesinde Fırençays'laşacak, kurallar yayıncıların işine gelecek şekilde esneyecek, teknoloji oyuna girebildiği kadar girecek. Futbol buna direnmek yerine uyum sağlamayı seçmediği sürece bu süreçten kazanarak çıkamayacak.

Yakın gelecekte her devrede reklam yayını için, oyuncularında nefeslenmesini sağlayacak, birer mola hakkı, iki taraf da bu hakkı kullanmazsa kendiliğinden verilecek televizyon molası, sahanın dört bir yanına yerleşecek sensörler, topun içine, oyuncuların kramponlarına çipler, uluslararası futbol turnuvalarının yapılarında yayıncıların işlerine gelecek değişiklikler, muhtemel wild card ya da buna benzer isme sahip o bilindik uygulamaları normal karşılayacağız. Çünkü yaşamak zorunda olduğumuz değişimden kaçamayız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder