9 Temmuz 2011 Cumartesi

İçtiğiniz her yudum suyu sizden önce altı insan daha içmişti.




İçtiğiniz her yudum suyu sizden önce altı insan daha içmişti. 

Ve ben bu bilgiyi öğrendiğimde inanılmaz şaşırmıştım. İçtiğimiz su ter ile, idrar ile, en kötüsünden ölüm ile bir şekilde bedenimizi terk ettikten sonra doğaya geri dönüyor. Döngüye katılıyor. Yağmur olup, deniz olup, bulut olup bir yerlerden tekrar insanlara ulaşıyor. şu anda mutfağınıza bekleyen su sıranız geçtikten sonra başka insanlarca içilmek üzere yolculuğuna devam edecek.

Kasıntı bir tabir bu şaşkınlığıma ile var olma kibri diyebiliriz. bu tavrın seyrek olduğunu düşünmüyorum. Var olan her insan az ya da çok, en az bir süreliğine de olsa şeylerin kendisi için var olduğunu düşünüyor. Su'yun bile. bu düşüncenin saçmalığı, çocuksuluğu kabul görüp, düşünce terk edildikten sonra dahi bağımlının yaşadığı yoksunluk krizleri misali, değişik şartlar altında, ara sıra mantığını gerektiği gibi kullanamayan birey bir bakıyorsunuz yine en basit şeyin bile kendisi için var olduğunu düşünüyor. misalen sevdiklerinin, onun içi önemli olan insanların, sol şeridin ya da bir müzik grubunu beğenme lüksünün..

İnsanın bu denli küçük ruhuna bu kadar büyük ego'sunu sığdırabilmesinin tek formülü benzer mantıksızlıkları var oluşuna ince ince yedirmesinden geçiyor. örneğim kimileri için haddinden fazla zoraki olabilir. ancak insanın bu su'lardaki ahmaklığı konusunda uzlaşabileceğimizi düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder