Elenaor Rigby, tarihin en fazla yeniden yorumlanan şarkılarından biri, farklı insanların müzik anlayışları ile nasıl bambaşka yüzler ile karşımıza çıkıyor. Tıpkı aynı insanın farklı ortamlarda, farklı şartlarda bambaşka insanlara dönüşebilmesi gibi Eleanor Rigby'yi kimi zaman zorlukla tanıyabiliyoruz.
Halbuki içi aynı, söyledikleri aynı. Ben bu farklılıkları düşündüğüm zaman olduğum insanın ne kadar ben olduğunu sorgularım. nedeni, beni ben yapan unsurların belki de sadece içerisinde bulunduğum şartlar sebebiyle olgunlaşmış olması ve esasında "seçimim" sandıklarımın bana ait değil, benim ait olduğum şeyler olması olasılığı beni korkutur.
Bulunduğumuz şartların dışında var olamayacağımız için belki de "normal" olanı ya da olması gerekeni budur. Bulunduğum bu kaçamayacağım nokta yine belki de daha önceki seçimlerimin beni getirdiği kader gibi bir durum olabilir. İçerisinden kolay kolay kurtulamayacağım bir hal bu. Genellikle vardığım sonuç, nedenlerini bir kenara bırakıp, sonuçlarıyla olabildiğince keyifle devam etmek oluyor.
Bu "cover" dediğimiz yeniden yorumlama işinin üstadı kesinlikle doğa'dır. Yaşam her saniye yeniden yorumlanır, milyarlarca yıldır. Canlılar bulundukları ortama göre farklı renklere, büyüklüklere, farklı var oluşlara sürüklenir. bizler bunları ne kadar dışarıdan görüldüğü gibi, yani fiziksel değişimler olarak algılasak da, mümkün olduğu ölçüde psikolojimize göre dahi değişiriz.
Büyük şehirde yaşayan sen ve köyde yaşayan sen belki de birbirleri ile hiç anlaşamayabilir.. Bir çiçek deniz seviyesinde sarı, yüksek dağların eteğinde mavi açar. bir kuş ormanın içlerinde bal ile, denizin kıyısında balık ile beslenir, yediklerinin farklılığı onu her şeyiyle değiştirir. kimileyin daha saldırgan ya da daha uyuşuk olur. aynı var oluşun değişimi hayatı canlı tutan şeydir.
Başkalaştıkça, değiştikçe yenileniliriz. Kimileri buna yozlaşma der ama yozlaşma olasılığını göz önüne almaz isek değişimin bir kısmına tamamen kapamış oluruz kendimizi. Her olasılığı, bugün için çok kötü görünen olasılığı dahi atmaladan, maliyetine bakmadan çeşitliliğimizi sürdürmenin olumsuz maliyetleri de vardır.
Doğa için, hayat için ve hatta insanlar için bunun bir önemi yoktur Değiştikçe daha güçlüyüz. Bu kadar kelime yeter, geri kalanını müzik anlatsın. Benim yetemediklerimi müzikteki farklılıklar anlatacaktır.
İnsan her daim sağ duyulu, aklıbali olamıyor. O yüzden bu şarkıdaki ruh halindeki halimizi ya da Eleanor Rigby'nin bu halini sevmesek de katlanmak zorunda oluyoruz. Beğenmediğimiz yüzlerimiz ile de varız, insanlar beğenmediğimiz yüzleriyle de varlar. Tahammül için dinleyin bunu da.
Bu hal ise, parkta tek başınıza keyifsiz halde otururken yanınıza gelen tanımadık, hoş sohbet teyzenin size aşılayacağı yaşam sevinci gibi, o yaşlı kadının yaşama nasıl tutunduğunu görüp kendinizden utanma hali gibi. Eski ama dipdiri, yenilere taş çıkaracak cinsten. Keyfi sürülesi..
Bu Eleanor Rigby ile yoldayız. Bir arabada, Eleanor ve ben, yoldaki her şey sinema filmi gibi hızla geçiyor gözümüzün önünden. biz elimizden geldiğince detayları kaçırmadan, dikkatimizi dağıtmadan ilerliyoruz. Uzaklara gitmenin ferahlığı, her şeyden uzaklaşmanın rahatlığı ile koltuklarımıza yayıla yayıla oturmuşuz. İlginçtir, bu rüyayı akıl eden ben, nasıl araba kullanılır bilmiyorum.
Daha Fazlası için; http://www.youtube.com/playlist?list=PL0CB1B5EF1F4ACE4D bu adreste seksen küsur cover bulunmakta...
İyi Pazarlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder