5 Ekim 2011 Çarşamba

Yeryüzünün En Büyük Tüzel Varlıklarından; Çin Komünist Partisi

"Ain't No Party Like the Communist Party"


80 milyon'u aşkın üyeye sahip organizasyon için mütevazi sayılabilecek bir toplantı salonunu izlemektesiniz. Milyarı aşan bir ülkede var olan siyasi bir organizasyon için 80 milyon ne kadar makul bir rakam onu bilemeyeceğim. Çin Komünist Partisi şüphesiz ki, yeryüzündeki tüzel varlıklar içerisinde iç ilişkilerini, kağıt üzerinde ve kağıt üzerinde olmayan teamüllere bağlı yapısını, bilinen ve bilinmeyen gücünü, ne kadar anlayışlı, ne kadar ilkeli olduğunu en çok merak ettiğim organizasyon. 

Birey'den güçlü her organizasyon gibi, var ettiği tüzel zihni, varlığı ve gücüyle iplerini insanların ellerinden çoktan kurtarmış olduğunu tahmin ediyorum. Tıpkı ülkelerce büyük çok uluslu şirketlerin yöneticileri gibi, Çin Komünist Partisi içerisinde de bireyin tasarrufu ile partinin yanlışından doğruya yönelme ihtimali, yine partinin tüzel gücü sebebiyle kimsenin mutlu olmadığı yanlışlara saplanma ihtimalinden daha küçük olmalı. 

Sosyalliğimiz bizleri tüzel varlıklarla yaşamaya zorunlu kılıyor. Bizler her ne kadar tüzel varlıkların insanlarca var edilmiş, insanlarca yönetilen, insanlarca sona erdirilebilecek oluşumlar olduğunu düşünsek de pratikte tüzel varlıkların bir süre sonra özgürlüklerini insanların ellerinden kazandığını düşünüyorum. 

Bireyin kendi iradesi ile tasarruf kullanabilme eşiği tüzel varlık büyüdükçe zorlaşıyor, bu yolla tüzel varlık içerisinde mevki sahibi olabilmek için insanların kendilerinden feragat edip ehven-i şer'e eyvallah çekmeleri gerekiyor. Buna kolaylıkla alışılıyor, aksi halde yönetim ya da mevki durumu daha kötüye götürecek insanların eline geçebilir. Bu ihtimal insanları istemedikleri şeyleri de layıkıyla yapmalarının önünü açıyor. 

Tüzel varlıklar başlangıçlarını tamamıyla insan zihnine borçlular. Tüzel varlığı oluşturan insanlar alanlarında ne kadar başarılı, bütüncül bakış açısına sahip entelektüeller de olsalar, hayatın o tüzel varlık karşısına çıkarabileceği her istisnaya yanıt verebilecek kişilikler oluşturmaktan fazlasıyla uzak kalıyorlar. Bunun ana sebebi oluşacak durumun istisna mı, yoksa suistimal mi olacağının önceden kestirilememesi. Bu durum tüzel varlıkları fazlasıyla katı ve acımasız kılıyor. Hayatın oluşturabileceği her duruma yanıt verebilecek kadar bütüncül bir organizasyonu, bir milyardan fazla insanı yönetmek için var olan, seksen milyonluk kitleden oluşan tüzel varlıktan beklemek saflığın dahi açıklayamayacağı bir durum. 

İnsanlar, bu açmazlar sayesinde, daha iyi yaşamlar sürebilmek için var ettikleri tüzel varlıkların köleleri haline geliyorlar. Tıpkı resimde gördüğünüz gibi, birey için var olan tüzel varlık için bir süre sonra birey sadece kendisini oluşturan elementten öteye gidemiyor. Özgürlüğünü ilan eden tüzel varlık, yine o bireylerin elleri ile, dilleri ile, zihinleri ile var olsa da hepsinden bağımsız bir etki ile kendi varlığını en etkin şekilde sürdürebilmek için yapması gerekenden bir adım geri atmaz hale gelebiliyor. İşte Frankenstein böyle yaratılıyor. 

Hayat her koşulda hikaye üretmeye devam ediyor. Kimi hikayeler bizleri olmasını istediğimiz dünyada yaşayabilmek için umutlandırıyor.  Her kaidenin istisnası mevcut, ancak çok az kaide için istisnalar yel'in kayadan toz almasından öte etkiler yaratabiliyor. Daha fazla etki olacaksa da, yel ile birlikte, tüzel varlığın büyüklüğüne göre kimi zaman onlarca, yüzlerce insan ömrü uzunluğunda yağmurlar, depremler gerekiyor. Yalnız başına yel sadece ders alınası hikayeler üretiyor. 




Gördüğünüz küçük kırmızı kitap, "Küçük Kırmızı Kitap" olarak biliniyor. Mao Zedong'un düşüncelerinden kısa alıtnılar içermekte. Mao'nun iktidarının son döneminde ortay attığı kültür devrimi sırasında kitaba sahip olmak ve okumak bir vatandaşlık göreviymiş denebilir. Kitap, tüm zamanların en çok basılan kitapları listesinde batılı kaynaklara göre İncil'den sonra 800 milyon kopya ile ikinci kitap olarak kabul görse de, Çin'deki kaynaklardan, bu kitabın 5 ila 6,5 milyar adetleri arasında baskı yapıldığı iddia edilmekte. Bu eylemi ya da projeyi  sadece  Mao'nun tasarrufu olarak görmek kanımca pek makul değil. İşte bu proje ile tüzel varlık, bireylerin zihnindeki yerini kuvvetlendiriyor, kendisini var eden insanların elleri, dilleri, zihinleri yani varlıkları ile kendisi için çalışmaya devam ediyor. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder